Kendini Beğenmişlik

İmam Bakır (as) bir hadisinde şöyle buyurmuştur: "Kul, bütün yaratıklardan kopmadıkça ibadetin hakikatine ulaşamaz. (Hatta yaratık olması hasebi ile kendisinden bile kopmalıdır). Kul böyle olursa Allah keremi, lütfu ile onu kabul eder."

Duymuşsunuzdur, Peygamberimiz (s.a.a.) geldiğinde namaz kılın, oruç tutun, başkalarına infak edin diye buyurmadı. Öncelikle şöyle buyurdular:  "La ilahe illellah, deyin ve kurtulun."

İnsan, bu âleme, en aşağılık yere geldiği için putperest oluyor. Bizim ruhumuz Allah’tan geldiği için muvahhit idi. Allah’ı müşahede etmişti. Orada Allah’tan, Onun ayetlerinden başka bir varlık yoktu. Onun için insan müşrik değildi. Yeryüzüne, maddi âleme geldiğinde (Allah’tan) başka şeyler görünce onlara bakıp müşrik oldu. Başka şeylerden kendisine bir Allah oluşturdu.  Peygamberler de bu sebepten dolayı, insanlar muvahhit olsunlar diye öncelikle böyle buyurdular. Şuna dikkat ediniz, şirk iki türlüdür; birisi aşikâr şirktir. Aşikâr şirkin mensupları puta, altına, ineğe, taşa Allah diyorlar. Bu aşikâr şirktir. Gizli şirkin mensupları ise zahiren Allah var diyorlar, namaz da kılıyorlar ama bunlara kendilerinin ve diğer mahlûkatın etki ettiğini düşünüyorlar. Bu da gizli şirktir. Allah, bizim öncelikle muvahhit olmamız ve gizli şirkten kurtulmamız için peygamberleri gönderdi. Eğer insan bu gizli şirkten kurtulsa zulmetmez, kendini beğenmez, gururlanmaz, kibirlenmez, ibadet etmekten yorulmaz. Evet, buyurdu ki "La ialhe illellah" söyleyin." Ama bu sadece sözde kalmasın. Böyle söyleyip hırsızlık edilmesin, hıyanet edilmesin, başkasının malına göz dikilmesin; böyle bir davranış alay etmektir, bu gerçek anlamda "La ilahe illellah." demek değildir. Böyle yapmak günahtır.

Başta naklettiğimiz hadiste: "Kul, bütün yaratıklardan kopmadıkça ibadetin hakikatine ulaşamaz." buyuruyor. Bir kişinin sabahtan akşama kadar namaz kılması, oruç tutması, Allah yolunda harcama yapması ama yaratıklardan kopmaması mümkündür. Kopmak yani kendisi de dâhil olmak üzere Allah’tan başka her şeyden ilişki kesmektir. Şabaniyye Münacatında "İlahi! Bana kâmil kopuşu nasip et." cümlesi bunu açıklamaktadır.

Neden "Kim kendisini beğenirse helak olur." buyrulmuştur? İnsanın ne kadar güzel ibadet ettim demesi kendini beğenmesidir (ucb’dur). Biz akşamın ilk vakitlerinden sabaha kadar ibadet etmekten, Allah yolunda harcama yapmaktan dolayı sevinirsek; eğer bu sevinç Allah’ın bu işleri yapma başarısını bize verdiğimden dolayı ise güzeldir; eğer nefsimizi okşuyorsa, bunu kendimizden biliyorsak bu kendini beğenmişliktir. İnsan kendini beğenme hissine kapılınca helak olur.

İmam Seccad (a.s.) şöyle buyurmuşlardır:  "İbadetimi kendini beğenmişlikle bozma; bana kulluk etme başarısı ver."

Kendini beğenmişlik şirktir. Ben yaptım, ben başardım, ben iyi insanım, dediğinde ibadetin batıl olur. Bu söylem ile iman elden gider; tövbe edip en baştan yeniden başlamak gerekir. Bize tavsiye edilen, gece ve gündüz, hafta boyunca yapmamız ve unutmamamız gereken işlerden biriside üzerimizde etki etmesi için ucb ile ilgili rivayetleri düzenli olarak okumaktır. Ucb ile ilgili okuduğumuz hadisleri, duaları defterimize not edelim. Böyle yapmazsak işimiz biter.

İnsanın kendi görüşünün doğru olduğunu söylemesi ucbdur. Böyle yaparsa, helak olur, bozulur. Beden yapısında, güzellikte ucb, malvarlığında ucb, eş hususunda ucb, bütün bunlar ile mücadele etmek gerekir. Mücadele edilmezse insan helak olur. Benim görüşüm doğrudur demek yanlıştır. Bununla da mücadele etmek gerekir. Bir hadiste, eğer birisi kendisini varlıklardan, mahlûkattan hatta hayvanlardan da üstün görürse Allah’ın, meleklerin ve mahlûkatın lanetinin onun üzerine olacağı buyurulmuştur.

Bir köpeği gördüğümde ben ondan üstün olduğumu söylüyorum; hâlbuki üstün olan Allah’tır. O köpek, Allah’ın yarattığı bir hayvandır, onu da Allah yaratmıştır. Günah etmiyor, bekçilik yapıyor, vazifesini yapıyor. Ama ben ucb edip insanların dinini tahrip ediyorum. Ben baştan ayağa ucb ile doluyum, herkesten çok kendim günahlara bulaşmışım. Hatta şöyle bir rivayet bile vardır. Benim elbisem, benim ayakkabım başkalarının elbise ve ayakkabısından üstündür söylesen Allah’ın ve meleklerin laneti senin üzerine olur.

Bir hadiste de şöyle buyurulmuştur: "Akıllı insan, herkesi kendisinden üstün gören kimsedir."

Eğer yaşı fazla ise fazla ibadet etmiştir, saygı göstermem gerekir. Eğer yaşı küçükse benden az günah ettiği için benden daha üstündür söylemem gerekir. Hatta günah eden birisini gördüğümüzde onun günahı ortadadır, açıkta günah ediyor ama ben gizli günah etmişim. İnsanın açıktaki günahları gıybet etmesi, birisine iftira atması, hırsızlık etmesi, yalan konuşması, namahreme bakması zahiri günahlardır. Ama riya etmek şirktir.

Hadiste en küçük riyanın bile Allah’a ortak koşmak olduğu buyrulmuştur. Evet, itiraf etmem gerekir ki onun günahı ortadadır ama ben zavallının günahı gizlidir. Sende ucb var; inancında, yeteneğinde, idrakinde, şahsiyetinde kibir var, ucb var. O zaman sen ondan kötüsün, daha aşağılıksın. Şöyle söylememiz gerekir, o adam zahirde kötüdür, açıkta günahta ediyor. Ama bu söylemin onu günaha teşvik etmemesi için dikkat etmemiz gerekir. Saygı göster, günahı terk etmesi için destek ol, Allah’ın onu bu durumdan kurtarması için dua et, onu kucakla, hatta ettiğin günahların bağışlanması için ondan senin için dua etmesini iste.

YORUM EKLE